Bugün, sektörde iyi derece bilgi ve deneyime sahip bir arkadaşımın sorusu üzerine, bu yazıyı yazıyorum. Hem soruyu soran arkadaşıma, hem de onun üzerinden tüm bu ve benzeri sorulara sahip arkadaşlara cevap vermiş olacağım. Blog yazmamın amaçlarından birisini de böylece yerine getireceğim.
Soruya gelecek olursak; “Sayfa satın alıp birleştirme olayına nasıl bakıyorsun?” gibi bir ifade iletti arkadaşım. Bu soruya cevap olarak, hem avantaj, hem de dezavantajlarından bahsedeceğim.
“İstatistik, sayılarla yalan söyleme sanatıdır.” Sözün kime ait olduğunu kabaca araştırmam sonucu bulamadım, hakkını verelim, güzel söz. Sektörümüze de bir hayli uygun düşüyor. Büyük sayılardan oluşan raporlar, üst düzey yöneticileri memnun etmeye yetiyor, satın almaya yönlenen bir kitlenin oluşmadığını gördüklerinde ise, hayal kırıklığı yaşatıyor. Satın almaktan kastım, ticaret anlamında değil, pazarlamanın geri dönüşü olarak düşünebilirsiniz.
Sayfa, hesap ya da takipçi satın alma, aynı olmasa da benzer bir çalışma olduğunu söyleyebilirim. Belirli bir amaç doğrultusunda takip/beğeni almış sayfa ya da hesapların satışındaki temel problem, etik olmamasıdır. Bir kimsenin kandırılması, elbette etik bir davranış değildir. Tabii böyle bir hassasiyetiniz varsa bu sizin için önem teşkil eder.
Sayfanın ilk takip/beğeni amacından farklı bir sayfaya dönüştürmek ya da farklı amacı olan sayfa ile birleştirmek, takip eden ya da beğenen kişiye saygısızlıktır, bu kişileri kandırmaktır. Herhangi bir kişiyi kandırarak hayranınız yapamazsınız. Hatta bu fark edildiğinde, geri dönüşü olumsuz olacaktır.
Hesap/takipçi satın alma olayına girmeden önce, konumlandırmak istediğimiz markayı düşünmemiz gerekiyor. Bu marka, sosyal mecralarda niçin yer almak istiyor, amacı nedir? Yani olayın en başına geliyoruz. Bu kısımda vereceğimiz cevaplar, sonraki adımlarımızı belirleyecektir. Eğer “yapmış olmak için yapmak” değilse amacınız, “sayılarla gösteriş yapalım, hizmetimiz/ürünümüz satın alınmasa da olur” diye bir düşünceniz yoksa, “itibar dediğin nedir ki, kolay kazanılır, zor kaybedilir” ifadesi size ters geliyorsa, böyle bir yönteme başvurmanızı hiç tavsiye etmiyorum. Sosyal mecraların varoluş amacına ters bir çalışmayla, ancak markanıza zarar vereceğinizi görmelisiniz.
Avantajlı yönü de olabilir, yukarıda detaylarına girdiğim konulardan birkaç başlık çıkaracak olursak;
- Sayıların çokluğuyla tatmin olursunuz.
- Sektörde gösteriş yapabilirsiniz, PR elde edersiniz. (?)
- Kolay ve hızlı büyümüş olursunuz. (?)
Belki birkaç madde daha çıkabilir, bir de dezavantajlarını listeyecek olursak;
- Markanızın itibarını zedelersiniz.
- İçi boş rakamlar, sizi aldatır. Beklentiyi yüksek tutar, hayal kırıklığı yaşarsınız.
- Etkileşim oranını düşürürsünüz. Bir meydanda çok kişiyi topladıktan sonra sizi yalnızca üç beş kişinin dinlemesi, sizin dinlenme oranınızı düşürür.
- Analizleriniz hiçbir zaman doğru sonuçlar vermez. Gerçek hedef kitlenizle, satın alınmış kitle birbirine girer, kime neyi sunmanız gerektiğini bilemezsiniz.
- Az da olsa büyüme ivmesi yakalayabilecekken, tersine, hızlı bir düşüş ivmesiyle motivasyonunuz düşer.
- İnsanları aldatmış olmanın verdiği vicdan azabıyla yaşamak zorunda kalırsınız.
- Hedef kitlenizin etkileşime geçme olasılığını düşürürsünüz. Çok kişinin paylaşımlarınızla etkileşime girmemesi, tersine bir sürü psikolojisini tetikler.
Burada maddeler uzadıkça uzar. Takipçi ya da hesap/sayfa satın almaları hiçbir şekilde tasvip etmiyorum, tavsiye etmiyorum. Nasıl bir amaç doğrultusunda yapılırsa yapılsın, bu düşüncemin sabit kalacağı kanaatindeyim.
Şu aşamada zihnimde ve sektör arkadaşlarımla sorguladığım fakat net bir sonuca ulaşamadığımız soru; “Bitmiş bir dizi ya da program hesabının, benzer (iyimser yaklaşım) bir hedef kitleye sahip yeni dizi için kullanılması doğru olur mu, etik midir?” Sadece dizi/program olarak düşünmeyin, piyasadan kaldırılan bir ürün de olabilir. Bu konuda sizin de yorumunuzu almak isterim.
Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et