Ablama veda mektubum…
İlk kuşağını ben bağladım, düğünündeydi. Son kuşağını ben çözdüm, ölümündeydi. Yine düğün gibiydi, hem de hiçbir mutsuzluk olmayacak, acı çekmeyecek, sabretmek zorunda olmayacağın bir hayatın başlangıcı olduğunu hissedercesine yüzün umut doluydu, O’nun rahmetine sığınırcasına…
Kelimeleri seçerek kullanmaya çalışıyorum, geride bıraktıklarına acı yerine merhem olmak istercesine… Kendi acımı yaşamak yerine, sevdiklerimi koruma iç güdüsüyle yazma sebebim, belki de senden aldığım bir ders…
Almış olduğum bir karara binaen çok üzülmüşsün, bana bir şey demedin ama içini kelimelerle kağıda dökmüşsün. Her satırında sevgiyi, hüznü, saygıyı ve tevekkülü hissettirmişsin. Mektubunu, senin ardından okumak nasip oldu, öncesinde verip üzmek istemedin belki de. Ya da zamanını bekliyordun, Allah bilir… İşte o gerçekle yüzleştik. “Her ölüm, zamansız ölümdür.”
Mektubunun her satırını belki sen ıslatmadın ama ben ıslattım göz yaşlarımla, sen ise bu yazımı tebessüm ederek okursun şimdi… Hakikati gören göz neylesin ağlamayı, değil mi?..
Düğününle gurbete gitmiştin. Ben götürdüm, ellerimle teslim ettim yuvana. Ve dönüşte bir damla bile göz yaşı dökmedim, yalnız değildim, erkektim, erkekler ağlamazdı, belki de sadece kimsenin yanında… İkinci düğünün gibi olan vefatınla da gurbete gittin, yine ben teslim ettim geçici evine, toprağa ben koydum bedenini…
Artık biliyorum, erkekler de ağlar, hayatımda ağlamadığım kadar ağladım belki de ardından, elhamdülillah, etmedim isyan… Bu gurbet de geçici, bu yüzden kalbimiz ferah. Ferah olduğu kadar gurbetin hüznü var, senetü’l hüzn gibi…
45 gün oldu ayrılalı… Tek kelime yazamadım, kalemim bağlandı sanki… Artık yazmalıyım diye zorladım kendimi, içimdeki volkan beni yakar hale geldi…
Evlendiğinde uzun süre gelememiştin baba evine… Bu sefer farklı, hiç gelemeyeceksin, bizi bekleyeceksin… Aslında mutluyuz bile diyebilirim, çünkü mutlu olduğuna inanıyoruz. Çünkü elinden geleni yaptığına şahidiz ve O’nun rahmetine iman ediyoruz…
Son konuştuğumuzda verdiğin tavsiyeyi hep hatırlayacağım inşallah…Çektiğin acılar belki günahlarına kefaret, belki makamının yücelmesine vesile, Allah bilir…
Gidişinle çok büyük dualara vesile oldun, sana ulaşır ve geride bıraktığın iki pırlantaya da rahmet vesilesi olur inşallah…
Zerre dahi hakkım varsa hepsi helal olsun, “be ablam”…
Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et