Özür Dilerim

Bu iki kelimeyi bir arada kullanmak, çoğu insan için kolay değildir. Bazılarının ise dillerine pelesenk olmuştur, böylelikle değerini yitirir. Hayatımda çok kullandığım bir ifade mi diye düşündüm. Yerli yerinde kullanmaya çalıştığımı düşünüyorum, bununla birlikte her zaman doğru zamanda ve doğru yerde kullandığımı iddia edemem. Bu özrümün de temel konusu, bir iddia. “Allah insanı iddiasından vurur.” demiş İsmet Özel. Ben de vurulduğum bir konuyu sizlerle paylaşacağım. Etkisi çok geniş bir çevreye olduğundan dolayı da genel bir özür yazısı yazma ihtiyacı hissettim.

Yıllar önce ücretsiz blog sayfalarından sonra alan adı alarak açtığım ilk blogumun ismi “hakperest” idi. Kendimi bu şekilde konumlandırmaya çalışıyordum. Aslında bir iddiam yoktu fakat bürünmeye çalıştığım bir kisveydi. Friendfeed zamanlarından beni tanıyanlar “hakperest” olarak hatırlayacaktır. Bir tartışma ortamı olduğunda da kendimi “hakperest” olarak nitelendirirdim. Kendi çıkarım dahi olsa haktan yana olduğumu söylerdim. Belki birçok ortamda bu tavırla hareket ettim fakat yanlışlarımın doğrularımı götürdüğünü fark ettim.

Geçtiğimiz günlerde özel bir görüşmede bir büyüğümün acı sözleriyle irkildim, belki o anda nefsim öne çıkmaya ve savunmaya çalıştı içimden fakat sessiz kaldım ve kırılma anı yaşadım. Sonra geriye dönüp baktım, profesyonel ilk iş deneyimime kadar geriye doğru taradım. Yaşadığım güzelliklerin yanı sıra acı tecrübelerimi hatırladım. Kimi durumlarda hakperest olduğumu iddia etsem de olamadığımı fark ettim, istemeden şark kurnazı durumuna düştüğüm anlar olduğunu gördüm. Ve asıl sorun, kendimi haklı görme gafletiyle yaşadığımı anladım.

Ödeme alamadığınız işleriniz olmuştur geçmişte. Benim de oldu. %100 haklı olduğum durumlarda bile hakkımı helal etmem gerektiğini anladım. Çünkü “Beşer zulmeder, kader adalet eder.” düsturuyla başka bir yerdeki haksızlığım, haklı olduğum durumlarda beni vurmuş. Helal ettiğimde bana zulmeden kişilerin sorumluluğu ortadan kalkar mı? Belki bana karşı sorumlu olmazlar fakat “kamu davası” gibi ettikleri zulmün karşılığını elbette alırlar.

Bugüne kadar söylediğim büyük söz ne varsa hepsini yedim, yuttum diyorum. Belki eksikler kaldıysa, Allah affetsin diyeyim. Bu durum halkanın son parçasıymış gibi hissediyorum.

Bahsettiğim halimden, tavrımdan, üslubumdan ve davranışlarımdan olumsuz etkilenen kim varsa hepinizden özür dilerim. Yeni bir niyetle attığım bu adım, hayırlar getirsin inşallah.


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.