Yıllar önce okuduğum bir yazı geliyor aklıma, başlığı sanırım Rağmen Sevmekti. Nedensiz, amasız, her şeye rağmen sevmek… Ne kadar güzel bir sevgidir bu, her şeyi, her durumu kabullenmek ve sevmek… Konumuzun sevgiyle alakası yok ama anekdot olarak ifade etmeden geçemedim. Tabii bu kavramları iş hayatına nasıl uyarlamamız gerektiğini anlatacağım. Yazımın devamını okumaya davet ediyorum sizi.
Son günlerde gündemimizin neredeyse en hassas noktasında şehitlerimiz var. Haberlere bakıyorum, içim sızlıyor. Babasını arayan bebekler görüyorum, bebeğim aklıma geliyor ve sarsılıyorum. Bu konuda daha fazla kelam etmek istemiyorum, olayları hepimiz biliyor ve yaşıyoruz…
Gündem böyleyken çalışmayalım diyemiyoruz. Kimimiz girişimci, kimimiz özel sektör çalışanı, kimimiz kurumlarda çalışıyor. Vedalaştıklarımızın ardından hayat devam ediyor deyip, işlerimize dönmek zorunda kalıyoruz.
İş hayatını yalnızca gündemler mi etkiliyor? Tabii ki hayır. Başlıca etkenlerden birisi de özel hayatımız oluyor. Büyük ya da küçük ailemizle, varsa çocuğumuzla ya da karşı cinsten arkadaşımızla hepimiz belli dönemlerde çok mutlu ya da çok üzgün durumlar yaşayabiliyoruz. Bu durumların iş hayatımıza etki etmemesi için çaba sarf etmemiz gerekiyor. Ki, profesyonellik bunu gerektiriyor.
Herhangi bir iş yerinde çalışan konumunda iseniz, özel hayat – iş hayatı arasındaki çizgiye elinizden geldiğince dikkat etmeniz her şey için yeterli olabilir. Ya girişimci arkadaşlar? Kendi işlerinin patronu(!) olan bu arkadaşların, neredeyse hiçbir duyguyu aşırı yaşama toleransları yok. 3-5 gün rapor alıp, kafa da dinleyemezler, hatta hasta bile olamazlar. Velev ki hasta oldular, yine çalışmak zorundadırlar.
İşte tam burada rağmen sevmek geliyor aklıma. Amasız, nedensiz, her şeye rağmen çalışmak. Eğer çalışamamanıza bir gerekçe bulmuşsanız, ileride sadece bahane olarak adlandırılıyor. Kimse sizin yolda neler yaşadığınızla ilgilenmiyor, limana ulaşıp ulaşmadığınızla ilgileniyor. Eğer limana ulaşmışsanız, işte o zaman yaşadıklarınızı hikayeleştirerek anlatabilir, bundan PR bile elde edebilirsiniz.
Rağmen sevmek kavramını sevdiğim gibi, rağmen çalışmak kavramına da alışmaya çalışıyorum, hiçbir bahane kabul etmiyorum ve her şeye rağmen motivasyonumu yükseltmeye, iş verimimi düşürmemeye çalışıyorum. Sanki biraz duygusuzluk gibi de algılanabilir. Aslında ben, işime duygularımı karıştırmamaya çalışıyor, gündemimi(zi) olumsuz etkileyen her şeyi değiştirmek için adım(lar) atıyorum. Size de tavsiyem, rağmen sevmek kavramını hayatınızda birçok noktaya uygulamanız olacaktır.
Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et