Yapay Zekanın Etiği

Etik uyarı: Bu yazı, yapay zeka (ChatGPT) desteği ile geliştirilmiştir.

Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba. Blogumu ilk defa ziyaret ediyorsanız, hoş geldiniz. Bugünkü konumuz yapay zeka etiği. Bu konuda hem burada hem de sosyal medya hesaplarımda düzenli paylaşımlar yapacağım. İlginizi çekiyorsa takipte kalın.

Mayıs ayının son günlerinde böyle bir gönderi paylaştım. Hem X’te, hem de özelde güzel geri dönüşler aldım. İlk yazı bugüne nasipmiş, bugünden sonra hem burada hem de X hesabımda düzenli paylaşımlar yapacağım. İlginizi çekiyorsa takip edin, kaçırmayın, üzülmeyin.

Etik, hayat felsefem içinde de büyük oranda yeri olan bir kavram. Yaptığım/yapacağım en basit bir davranış için dahi etik süzgecini kullanmaya gayret ederim. Hatalarım olmuştur ve olacaktır, farkına vardıklarımdan geri dönme, pişmanlık gösterme ve telafi etme gayretimi diri tutmaya çalışacağıma inanıyorum.

Çağımızın yeni başlığı yapay zeka olup bizim işlere de göz dikince, onu en iyi şekilde öğrenme ve yönetme tarafında olmaya çalışıyorum. X’teki gönderimde bahsettiğim üzere Fatih Güner’in tavsiyesini dinledim ve “yapay zekanın etiği” üzerine araştırmalar yapmaya başladım. Olağanüstü bir hızla gelişen yapay zekanın gelişimine katkıda bulunmak mı, yoksa ona sınırlar belirlemek adına çalışmalar yürütmek mi? Ya da varsa üçüncü seçenekler… Bugün de ilk meyvelerinden paylaşmaya başlıyorum. Önce kavramları tanımlayalım, sonraki günlerde deneyimleri inceler, tartışmalara gireriz.

Yapay Zeka Nedir?

Yapay zeka (YZ), insan zekasının belirli yönlerini taklit eden ve belirli görevleri otonom olarak gerçekleştirebilen bilgisayar sistemlerini ifade eder. Bu sistemler, makine öğrenimi, derin öğrenme ve doğal dil işleme gibi teknikler kullanarak, büyük veri setlerinden öğrenir ve bu bilgileri kullanarak kararlar alır. Yapay zeka, sağlık, finans, otomotiv, perakende ve daha birçok sektörde geniş uygulama alanları bulmuştur.

Etik Nedir?

Etik, doğru ve yanlış arasındaki farkı belirlemeye çalışan, bireylerin ve toplumların davranışlarını yönlendiren ahlaki ilkeler ve kurallar bütünüdür. Etik, adalet, doğruluk, sorumluluk ve zarar vermeme gibi temel değerleri içerir. Etik, bireylerin ve toplulukların yaşamlarını ahlaki bir çerçevede sürdürmelerini sağlar ve toplumsal düzeni korur.

Yapay Zekanın Etiği Nedir?

Yapay zekanın etiği, yapay zeka teknolojilerinin geliştirilmesi ve kullanılması sırasında uyulması gereken ahlaki ilkeler ve kurallar bütünüdür. Bu alan, yapay zekanın insan haklarına saygılı, adil, şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla çeşitli etik sorunları ele alır.

Gündemimizde oldukça fazla yer alan yapay zekanın perde arkasını incelemek, hem geliştirilmesinde hem de kullanılmasında insanlık olarak kabul gören etik bir çerçeve olması gerekiyor. Aksi halde, bilim kurgu filimlerinde dahi senaryoya dökülemeyecek kadar büyük kaosların ortaya çıkabileceğini artık görebiliyoruz.

O zaman, yapay zekayı etik olarak kullanmanın adımlarına bakalım.

Yapay Zekayı Etik Kullanmak

Yapay zekayı etik kullanmak, aşağıdaki prensiplere dayalıdır:

  • Gizlilik ve Veri Güvenliği: Kullanıcıların kişisel verilerinin korunması ve bu verilerin izinsiz olarak kullanılmaması.
  • Adalet ve Tarafsızlık: Yapay zeka sistemlerinin adil ve tarafsız kararlar alması, önyargı ve ayrımcılığın önlenmesi.
  • Şeffaflık ve Açıklanabilirlik: Yapay zeka sistemlerinin nasıl çalıştığı ve kararlarını nasıl verdiği konusunda şeffaf olması.
  • Sorumluluk ve Hesap Verebilirlik: Yapay zeka sistemlerinin sonuçlarından sorumlu olan kişilerin ve kurumların belirlenmesi.

Kişisel verilerin korunması ve kullanılmasıyla ilgili halen büyük tartışmalar sürerken -Türkiye’de KVKK, Avrupa’da GDPR ve diğer ülkelerde farklı varyasyonlarıyla- bir de yapay zeka çıktı karşımıza.

Adil ve tarafsız olmasını sağlamak için kurulacak denetim mekanizmasının da yine adil ve tarafsız olması beklenecek. Bunu sağlamak için başka teknolojiler de devreye girmesi gerekebilir, blockchain gibi. Blockchain, şeffaflık ve hesap verilebilirliği sağlayabilir.

Blockchain Teknolojisinin Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik Sağlama Potansiyeli

Şeffaflık ve Hesap Verebİlİrlİk

Blockchain teknolojisi, dağıtık defter yapısı sayesinde verilerin şeffaf ve izlenebilir bir şekilde kaydedilmesini sağlar. Her işlem, ağdaki tüm katılımcılar tarafından doğrulanır ve değişmez bir şekilde blok zincirine eklenir. Bu özellikler, blockchain’in şeffaflık ve hesap verebilirlik sağlamada büyük bir potansiyele sahip olmasını sağlar.

  • Şeffaflık: Blockchain, tüm işlemlerin herkes tarafından görülebileceği ve doğrulanabileceği bir defterde saklanmasını sağlar. Bu, işlemlerin gizlenmesini veya manipüle edilmesini zorlaştırır.
  • Hesap Verebilirlik: Her işlem kalıcı olarak kaydedildiği için, belirli bir işlemin kim tarafından ve ne zaman gerçekleştirildiği net bir şekilde görülebilir. Bu, hataların veya kötü niyetli davranışların kolayca tespit edilmesini sağlar.
Blockchain’İn Etİk Sorunları ve Sınırlamaları
  1. Enerji Tüketimi ve Çevresel Etkiler
  • Sorun: Blockchain teknolojisi, özellikle Bitcoin gibi kripto paralar, yüksek enerji tüketimi ile bilinir. Proof of Work (PoW) gibi konsensüs mekanizmaları, büyük miktarda elektrik tüketir ve çevresel sürdürülebilirlik konusunda ciddi endişeler yaratır.
  • Çözüm Önerileri: Daha enerji verimli konsensüs mekanizmaları (örneğin Proof of Stake – PoS) kullanmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yapmak bu sorunun çözülmesine yardımcı olabilir.
  1. Anonimlik ve Suç Faaliyetleri
  • Sorun: Blockchain, kullanıcıların anonim kalmasına olanak tanır. Bu özellik, yasa dışı faaliyetlerin (kara para aklama, uyuşturucu ticareti, vergi kaçakçılığı vb.) izlenmesini zorlaştırabilir.
  • Çözüm Önerileri: Düzenleyici otoriteler, kullanıcıların kimliklerini doğrulamak için KYC (Know Your Customer) ve AML (Anti-Money Laundering) prosedürlerini zorunlu kılabilir. Ayrıca, izleme ve analiz araçları geliştirerek bu tür faaliyetlerin tespit edilmesi sağlanabilir .
  1. Veri Gizliliği ve Güvenliği
  • Sorun: Blockchain, işlemleri şeffaf hale getirirken, bazı durumlarda hassas verilerin gizliliği tehlikeye girebilir. Ayrıca, bir kez blok zincirine eklenen veriler kalıcıdır ve silinemez, bu da GDPR gibi veri koruma düzenlemeleri ile çelişebilir.
  • Çözüm Önerileri: Verilerin tamamen açık yerine anonimleştirilmesi veya sadece belirli tarafların erişebileceği izinli blok zincirler kullanılması gibi yöntemler bu sorunları hafifletebilir. Ayrıca, zero-knowledge proof (sıfır bilgi kanıtı) gibi ileri kriptografik teknikler de kullanılabilir .
  1. Ölçeklenebilirlik ve Performans
  • Sorun: Blockchain sistemleri, yüksek işlem hacimlerini verimli bir şekilde işlemek konusunda sınırlamalarla karşı karşıya kalabilir. Ağın genişlemesiyle birlikte performans sorunları yaşanabilir.
  • Çözüm Önerileri: Sharding, sidechains ve layer 2 çözümleri gibi ölçeklenebilirlik teknikleri kullanılarak bu sorunların üstesinden gelinebilir. Bu yaklaşımlar, ana zincirin yükünü azaltarak işlem hızlarını artırabilir .

Blockchain teknolojisi, şeffaflık ve hesap verebilirlik sağlama potansiyeline sahip olsa da, yukarıda belirtilen etik sorunlar ve sınırlamalar dikkate alınmalıdır. Bu teknolojinin sorumlu ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını sağlamak için düzenleyici çerçeveler ve etik rehberler geliştirilmelidir.

Kaynaklar

Yapay zeka dediğimiz sistemleri kuran, geliştiren ve yönlendiren kişi/kurumların sorumluluk almasını sağlamak için dünya savaşları çıkabilir. Taşlarla/sopalarla dünya savaşı beklerken bilim kurgu filmlerine konu olacak bir çağa denk geldik, sonumuz hayr olsun.

Korktuğumuz etik sorunların bir kısmı başımızda, bir kısmı Demokles’in Kılıcı gibi tepemizde sallanıyor.

Yapay Zekanın Geliştirilmesindeki Etik Sorunlar

  • Önyargı ve Ayrımcılık: Yapay zeka sistemleri, eğitim verilerindeki önyargıları öğrenebilir ve bu önyargıları kararlarına yansıtabilir.
  • Gizlilik İhlalleri: Kişisel verilerin toplanması ve işlenmesi sırasında gizlilik ihlallerinin yaşanması.
  • Otonomi ve Kontrol: Otonom yapay zeka sistemlerinin kontrol edilmesi ve insan müdahalesi olmadan kritik kararlar almasının önlenmesi.
  • İş Gücü ve İstihdam: Yapay zeka teknolojilerinin bazı işlerin otomasyonuna yol açarak işsizliği artırma potansiyeli.

Önyargı ve Ayrımcılık: Amazon’un İşe Alım Algoritması Örneği

Olayın Arka Planı

Amazon, 2014 yılında işe alım süreçlerini daha verimli hale getirmek için bir yapay zeka (YZ) destekli işe alım aracı geliştirdi. Bu araç, iş başvurularını inceleyerek adayları derecelendiriyor ve en uygun olanları seçmeyi amaçlıyordu. Ancak, birkaç yıl sonra, bu aracın cinsiyetçi önyargılar taşıdığı ve erkek adayları kadın adaylara tercih ettiği ortaya çıktı.

Sorunun Kaynağı

Sorunun temelinde, yapay zekanın eğitim verilerindeki önyargılar yer alıyordu. Amazon’un işe alım algoritması, geçmişteki başarılı başvuruları inceleyerek öğrenme sürecini gerçekleştirdi. Ancak, teknoloji sektöründe erkek egemenliği yaygın olduğu için, algoritma bu durumu başarı ölçütü olarak benimsedi. Sonuç olarak, kadın adaylara karşı önyargılı hale geldi ve erkek adayları daha yüksek derecelendirdi.

Cinsiyetçi Önyargılar

Algoritma, özellikle belirli kelimeleri içeren başvuruları düşük puanladı. Örneğin, “kadınlar tarafından” veya “kadın” kelimeleri içeren özgeçmişler olumsuz değerlendirildi. Bu, kadın adayların dezavantajlı hale gelmesine yol açtı ve cinsiyetçi önyargılar ortaya çıktı.

Sorunun Çözümü

Amazon, bu sorunun farkına varınca işe alım algoritmasını gözden geçirdi ve geliştirilmiş bir versiyonunu kullanmaya çalıştı. Ancak, cinsiyetçi önyargıları tamamen ortadan kaldırmanın zor olduğunu ve algoritmanın güvenilirliğini yitirdiğini fark etti. Sonuç olarak, Amazon 2018 yılında bu yapay zeka destekli işe alım aracını tamamen kullanımdan kaldırdı ve insan kaynakları süreçlerinde daha geleneksel yöntemlere geri döndü.

Dersler ve Gelecek İçin Çıkarımlar

Amazon’un deneyimi, yapay zekanın eğitim verilerindeki önyargıları nasıl öğrenebileceğini ve bu önyargıların nasıl ciddi sonuçlar doğurabileceğini gösterdi. Bu olaydan çıkarılacak bazı dersler şunlardır:

  • Veri Çeşitliliği: Yapay zeka sistemlerinin eğitim verilerinin çeşitlendirilmesi, önyargıların azaltılmasında kritik öneme sahiptir.
  • Sürekli Denetim ve Gözlem: Yapay zeka sistemlerinin sürekli olarak denetlenmesi ve performanslarının izlenmesi gereklidir.
  • Etik İlkeler: Yapay zeka geliştirme süreçlerinde etik ilkeler ve rehberler belirlenmeli ve bunlara sıkı sıkıya uyulmalıdır.
  • İnsan Faktörü: Yapay zeka araçlarının insan kaynakları süreçlerinde kullanımı, tamamen otomatikleştirilmek yerine insan müdahalesi ile dengelenmelidir.

Bu örnek, yapay zeka sistemlerinin etik kullanımı ve geliştirilmesi sırasında dikkat edilmesi gereken önemli noktaları vurgular.

Kaynaklar
  1. Reuters – Amazon scraps secret AI recruiting tool that showed bias against women
  2. The Guardian – Amazon abandons AI recruiting tool biased against women

Neler yapabiliriz diye artık daha fazla düşünmeli, daha fazla adımlar atmalıyız. Hem de hiç olmadığı kadar birlikte, ortak adımlardan bahsediyorum. Ayrışmanın değil, birlik olmanın zamanı geldi. Düşmanımız ortak, çözümü de ortak bulmak zorundayız. Yapay zeka bir düşman değil belki, bununla birlikte doğru kullanılması için sınırların belirlenmesinde herkes elini taşın altına koymak zorunda. Yoksa birlikte taşın altında kalmamız kaçınılmaz görünüyor.

Nasıl ki bir silahın üretilmesi değil, onun suç kapsamında kullanılması sorundur. Yapay zekanın geliştirilmesi de suç değil, ona sınırlarını bildirme ve gelişimindeki etik sorunların giderilmesi için elini taşın altına koymayanlar sorumlu olacaklar. Ve tabii taşın altında birlikte kalacağız. Çünkü, yapay zekanın etki alanı çok daha büyük ve bu alan her geçen an hızla büyüyor.

Bu alanda kimler ilk adımı atmalı derseniz, sivil taleplerin daha etkili ve proaktif olacağını düşünüyorum. Sivil Toplum Kuruluşları aracılığıyla yapılan ön çalışmalar, yasal düzenlemelerle etkin bir role bürünebilir.

Ortak Etik Sınırların Belirlenmesi

Yapay zekanın etik kullanımı için ortak etik sınırların belirlenmesi gerekmektedir. Bu sınırlar, ulusal ve uluslararası düzeyde yasa ve yönetmeliklerle desteklenmeli ve çeşitli paydaşların iş birliği ile oluşturulmalıdır. Ortak etik sınırlar şunları içerebilir:

  • Yasal Düzenlemeler: Yapay zeka teknolojilerinin kullanımını düzenleyen yasalar ve politikalar.
  • Etik İlkeler ve Rehberler: Kuruluşların ve geliştiricilerin uyması gereken etik ilkeler ve rehberler.
  • Eğitim ve Farkındalık: Yapay zeka etiği konusunda farkındalığı artırmak ve etik eğitimi sağlamak.

Yasal düzenlemeler öncesinde yapılacak çalıştaylar, sonrasında ise yayımlanacak rehberler, düzenlenecek eğitimler ve kamu spotlarıyla herkese ulaşmalıdır. Okuryazar olmayan bir dedemizin de verisi kullanılıyorsa, bunu bilmek onun da hakkı olduğu gibi gelen yeni neslin farkındalığı açısından da önem teşkil eder.

Yasal Düzenlemeler ve Uluslararası İş Birliğinin Önemi

Yapay zeka teknolojilerinin etik kullanımını sağlamak için yasal düzenlemeler ve uluslararası iş birliği kritik öneme sahiptir. Bu düzenlemeler ve iş birliği, yapay zekanın sorumlu, adil ve güvenli bir şekilde geliştirilmesini ve kullanılmasını sağlamak için gereklidir. İşte mevcut yasal çerçeveler ve örnek ülkelerden bazı bilgiler:

Avrupa Bİrlİğİ: GDPR Yasası
  • Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR): Avrupa Birliği’nin GDPR yasası, veri gizliliği ve güvenliği konusunda küresel bir standart oluşturmuştur. 2018’de yürürlüğe giren GDPR, AB vatandaşlarının kişisel verilerinin korunmasını ve veri toplama, işleme ve saklama süreçlerinin şeffaf olmasını sağlar.
  • Ana İlkeler: GDPR, veri işleyen kuruluşların veri sahiplerinden açık rıza almasını, verileri korumasını ve veri sahiplerine verileri üzerinde kontrol sağlamasını gerektirir. Ayrıca, veri ihlalleri durumunda belirli bir süre içinde yetkililere bildirimde bulunulmasını zorunlu kılar.
  • Etik İhlaller ve Cezalar: GDPR, veri ihlali durumunda ağır para cezaları uygulanmasını öngörmektedir. Bu, kuruluşların veri koruma ve gizliliğine ciddi şekilde yaklaşmasını sağlar.
  • Örnek Olay: 2019 yılında, British Airways’e müşteri verilerinin ihlali nedeniyle 183 milyon sterlinlik ceza kesilmiştir. Bu, GDPR’nin etkili bir şekilde uygulandığını ve veri koruma ihlallerinin ciddi sonuçlar doğurabileceğini göstermektedir.
Amerİka Bİrleşİk Devletlerİ: Yapay Zeka Düzenlemelerİ
  • ABD Yapay Zeka Stratejisi: ABD, yapay zeka alanında liderliğini sürdürmek ve teknolojinin sorumlu kullanımını sağlamak amacıyla Ulusal Yapay Zeka Girişimi’ni başlatmıştır. Bu girişim, federal kurumların yapay zeka araştırmaları ve uygulamaları için bir çerçeve sağlar.
  • Yapay Zeka ve Etik İlkeler: ABD hükümeti, yapay zekanın geliştirilmesi ve uygulanması sırasında etik ilkelerin ve güvenlik standartlarının göz önünde bulundurulmasını teşvik etmektedir. Bu ilkeler, önyargının azaltılması, şeffaflık, hesap verebilirlik ve insan haklarına saygı gibi konuları içerir.
  • Federal Yapay Zeka Komisyonu: 2019 yılında kurulan ABD Ulusal Güvenlik Komisyonu, yapay zeka etiği ve politikaları konusunda rehberlik sağlamakta ve federal düzeyde yapay zeka politikalarının koordinasyonunu sağlamaktadır.
  • Örnek Olay: 2020 yılında, ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC), bir kredi skoru algoritmasının önyargılı olduğu tespit edilen bir finans şirketine yönelik soruşturma başlatmıştır. Bu, algoritmaların etik standartlara uygun olmasının önemini vurgulamaktadır .

Uluslararası İş Birliği

  • OECD Yapay Zeka İlkeleri: Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 2019 yılında üye ülkeler tarafından kabul edilen Yapay Zeka İlkeleri’ni yayınladı. Bu ilkeler, yapay zeka sistemlerinin güvenli, adil, şeffaf ve hesap verebilir olmasını sağlamak için uluslararası standartlar belirler.
  • İlkeler ve Rehberler: OECD’nin AI İlkeleri, inovasyonu teşvik ederken, etik ve insan merkezli yaklaşımların benimsenmesini sağlar. Bu ilkeler, üye ülkeler arasında iş birliğini ve bilgi paylaşımını teşvik eder .
  • Uygulama ve İzleme: OECD, bu ilkelerin uygulanmasını izlemek ve desteklemek için bir yapay zeka gözlemevi kurmuştur. Bu gözlemevi, politika yapıcıların, araştırmacıların ve endüstri liderlerinin yapay zeka etiği konusunda iş birliği yapmasını sağlar .

Yapay zekanın etik kullanımını sağlamak için yasal düzenlemeler ve uluslararası iş birliği büyük önem taşımaktadır. Avrupa Birliği’nin GDPR yasası ve ABD’nin yapay zeka düzenlemeleri gibi çerçeveler, bu teknolojilerin güvenli ve etik bir şekilde geliştirilmesine ve uygulanmasına katkıda bulunmaktadır. Ayrıca, OECD gibi uluslararası kuruluşlar, küresel standartlar belirleyerek yapay zeka etiği konusunda ülkeler arası iş birliğini teşvik etmektedir.

Yapay zeka etiği üzerine düşüncelerinizi ve görüşlerinizi paylaşmak için aşağıdaki yorumlar bölümüne yazın. Daha fazla içerik ve güncellemeler için sosyal medya hesaplarımı takip etmeyi unutmayın:

Katkılarınızı bekliyorum!


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.