Girişimcilikte Dayanma Noktası

Birçok girişimcinin başına gelmiş ya da gelmesi muhtemel durumdur. Yeni rakipler çıkmış, sisteminiz sorun vermiş, satışlarınız durmuş ya da hiç başlayamamış olabilir. Bu durum, sizi vazgeçmeye yönlendirir. Öyle anlar gelir ki, dayanılmaz sanabilirsiniz. Böyle anlardan birisinde, her şeyden vazgeçebilirsiniz ya da dayanma noktanızı biraz daha esnetir, kazanma eşiğini geçersiniz. Girişimcilikte dayanma noktası ve kazanma eşiği kavramlarından bahsedeceğim, istifade edilmesi dileğiyle.

“Gecenin en karanlık olduğu an, sabaha en yakın olan zamandır.” sözünü bu zorlu zamanlarınızda hatırlamanızı tavsiye ederim. Eğer biraz daha dayanabilirseniz, kazanma eşiğini geçebilirsiniz.

Kazanma eşiği; piyasanın sizi kabullenmesi ve hedef kitlenizin size inanmasıyla geçebileceğiniz bir sınırdır. Bu sınırı geçebilmek için, sizin de kendinize inanarak daha çok çalışmanız gereklidir.

Bir girişimin ortalama dayanma süresi, genel istatistiklerde altı ay olarak görülen iflas etme süresine yakındır.

Şimdiye kadar başarısız olmuş birçok girişimci, Temel’le Dursun’un kıtalar arası yüzmesi sırasında tam karşı kıtaya varmak üzereyken Temel’in “yoruldum” deyip geri dönmesi gibi, yorgun düşen bu girişimciler, motivasyonları azalması, dayanma güçleri kalmaması sonucu belki de başarıya ramak kala vazgeçmişlerdir.

Ersan Özer’in UzmanTV röportajında, “6 yıl bir şey kazanmadık” benzeri ifadesi, bazı girişimlerin dayanma sürelerinin ve kazanma eşiklerinin daha uzun olabileceğini göstermektedir. Kazanma eşiğinin bu kadar yüksek olması, sektöre yeni bir kavram yerleştirme amaçlarından kaynaklanıyordu, yeni bir reklam satış modeli denemişlerdi. Dayanma noktalarının bu kadar uzun sürmesi, girişimlerindeki bütçe, önceki girişimlerden elde ettikleri tecrübe ve networklerinin doğru ve büyük olmasından kaynaklanıyordu.

Girişimlerdeki dayanma noktasının bağlı olduğu başlıca kriterler, bütçe, tecrübe ve networktür. Verimli kullanılmayan bütçeler, beslenemeyen ve korunamayan motivasyon, yanlış kullanılan network, dayanma noktanızı düşürecektir.

Eğer sektöre yeni bir kavram getirecekseniz ve bu kavram sonrasında büyük gelir hedefleriniz varsa, uzun süre gelir elde edemememeyi göze almalısınız. Gelire dönüşmeyen çalışmalarınızın motivasyonunuzu düşürmesine izin vermemelisiniz. Rakiplerinizin konumları ve davranışları da sizi yıldırmamalı, aksine analiz edebilecek veri elde ettiğinizi görmelisiniz. Bugün dünden daha iyi ne yaptınız, yarın daha iyi ne yapabilirsiniz? Bu sorunun cevabıyla yolunuza devam etmelisiniz.