Bir girişimin temel dinamiklerinden belki de ilki, girişimcinin motivasyonudur. Motivasyonu olmayan ya da yıkılan girişimci, girişimini sürdüremez. Çok katlı bir bina olarak planladığınız girişiminiz, temelindeki kırılımla çöküşe geçer, tabii siz tekrar motive olamazsanız… Dün yaptığım bir telefon görüşmesinin örneğiyle, girişimcilerin motivasyonlarına etki eden faktörlerin yönetilmesinde ihtiyaç duyulan bakış açılarından örnekler sunacağım..
Dün telefonda görüştüğüm genç girişimci bir kardeşim, “depresyondayım, motivasyonum dipte..” gibi söylemler kullandı. Elbette depresyonda değildi, ruh halini anlatmak için kullandığı bir benzetmeydi bu sadece. Yaşadığı şey, fikrinin çalınması sonucu bir rakip edinmesi ve bu rakibinin taze bir yatırım almasıydı. Kulağa çok hoş gelmiyor tabii ki, fakat klişe bir deyimle “dünyanın sonu değil ya”. Ve en önemlisi, her şeye rağmen yolunuza devam etmektir. İstifade edeceğinizi düşünerek, daha önce yazdığım bir yazıya yönlendirmek istiyorum sizi: ‘Rağmen’ Girişimcilik ve İş Hayatı
“Fikrim çalındı” deyince, Picasso’nun sözü geldi aklıma; “İyi sanatçılar kopyalar, büyük sanatçılar çalar.” Burada etik olup olmadığını tartışmıyoruz, fikrinizin başkaları tarafından haklı ya da haksız yere kullanılabileceğinden bahsediyorum. Bu durumu kabullenip, buna göre bir strateji belirlemelisiniz.
Rakiplerinizi elbette takip etmelisiniz, hem de attıkları her adımı diyebilirim. Fakat hedefiniz, hiçbir zaman “rakibinizi geçmek” odaklı olmamalıdır. Siz kendinizi geliştirdikçe o da kendini geliştirebilir, aradaki fark süreklilik kazanabilir. Böylesi bir durumda motivasyonunuzu yükseltmek için yapacak bir şey bulamazsınız. Evet, birinci olmak önemlidir, güzeldir. Bazen ikinci olmakla da mutlu olmak gerekir, pazardan az da olsa bir miktar pay alabilmişseniz, bu payı artırmak da sizin elinizdedir. Her gün kendinizden daha iyi olmaya odaklanırsanız, hiçbir zaman son bulmayacak bir hedefiniz olur, öyle bir gün gelir ki, rakibinizi de geride bırakabilirsiniz.
Zamanında Bill Gatess’in de Steve Jobs’dan fikir çaldığı iddia ediliyor, şimdi baktığımızda iki dünya devi görüyoruz. Steve Jobs, fikrinin çalındığını söylese de yerinde durmamış, bir dünya markası ortaya çıkarmış. Bugüne kadar ikiside farklılaşarak gelmiş, ortaya çıkan ürünler de birbirinden oldukça farklı olmuş.
Yani bir fikir, o anda sadece fikirdir, geleceği ise sizin zihninizde, hayallerinizde, çalışmalarınızda ve çevrenizdedir. Fikriniz çalındı diye ah vah etmek yerine yolunuza devam etmelisiniz. Fikirlerinizi koruma altına almak da bir yöntem olarak kullanılabilir. Bu, ayrı bir yazı konusu olduğundan kısa kesiyorum.
Aile hayatıyla ilgili duyduğum bir söz, çok hoşuma gitmişti. Girişimciler için de uyarlanabileceğini düşündüğümden dolayı buraya almak istedim. “Aile hayatı, dünya gibidir. Bazen çölde yürürsün, bazen ormanda, bazen kış olur, bazen bahar gelir. Sıkıntılı anında buhrana düşme, durma, yoluna devam et. O anda belki çöldesin, devam et ki vahaya ulaşabilesin.” Evet, bir girişimin ve girişimcinin hayatı da böyledir. Umutsuzluğa kapılmadan yola devam etmeli, bulunduğu çıkmazdan kurtulmak için alternatif yollar aramalıdır.
Son olarak, ekonomiden örnek vermek istiyorum. Bir ekonominin alt yapısı ne kadar güçlüyse, spekülasyonlardan o kadar az etkilenir. Büyük bir şirket hayal edin, herhangi bir ofisinin camı kırılsa, bu şirketi ne kadar etkiler? Belki de hiç etkilemez, cam tamir ücreti hariç.
Bir girişimci de ne kadar dik duruş sergileyebilirse, o kadar güçlü fırtınalara göğüs gerebilir. Büyük sorun diye nitelendirdiğiniz birçok şey, aslında gözünüze yaklaştırınca koca dağı göremediğiniz, küçücük bir sinek kanadı kadar büyüklükte olabilir. Girişimlerin ve girişimlerin kriz anlarında sergiledikleri tavır ve tutum, olası yatırım turlarında dikkate alınacaktır.
Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et