Geçtiğimiz hafta, dostluğumuzun uzun yıllara dayandığı arkadaşım Ömer Karapınar‘ın daveti üzerine, Hacettepe Üniversitesi’nde vermiş olduğu Dijital Pazarlama ve Sosyal Medya dersine konuk oldum. Yaşımın ilerlemiş olduğunu bir kez daha hissetme imkanı sunduğu için dostuma buradan da teşekkürlerimi iletiyorum. Karşımda yaklaşık 20 tane zehir gibi genç görmek, beni heyecanlandırdı, umudumu artırdı. Yeni nesilden, sektörün geleceğinden ve derste konuştuklarımızdan bahsedeceğim, ilginizi çekiyorsa okumaya devam edebilirsiniz.
Bizim neslin yaşadığı temel problemlerden birisi de, yaşımız genç iken dijital pazarlama deneyimlerini bize aktaracak kimseler yoktu, birileri ceplerini doldurmakla meşguldü. Şimdi, ceplerini doldurmakla meşgul olanların yanı sıra, bilgi, birikim ve deneyimlerini aktarma isteği olan değerli arkadaşlarımız var. Ve diğer önemli bir husus ise, bu aktarılanları çölde susuz kalmış gibi iştahla dinleyen gençlerimiz var. Bu genç arkadaşlar, sektörün geleceğini oluşturacaklar. Bu kadar istekli gençlerimiz ile bilgi, birikim ve deneyimlerini aktaran arkadaşlarımız olduğundan dolayı, geleceğe yönelik umutlarım artıyor.
Derslerine katıldığım bu gençler arasında, öğrendiklerini uygulamaya geçirmiş arkadaşlarla da tanıştım. Hatta, dersi daha önce almış bir genç arkadaşımızın, yurt dışına açılmayı planlayan bir markaya danışmanlık vermeye başladığını öğrendim, iyice keyiflendim. Bir süre önce stajyerlik ile ilgili bir yazı yazmış ve umutlarımı dile getirmiştim. Maalesef, bu yılki stajyerlerimiz de beni yanılttı, hayal kırıklığına uğrattı. Halbuki onlardan çok umutluydum. Umudum kırılmış gibiydi, Ömer‘in öğrencileriyle umutlarım tazelendi. Ben, geleceğe umutla bakabilmek için gençlerden enerji ve ilham almamız gerektiğini düşünüyorum. Gençlerdeki en küçük problem, benim dünyamda çok büyük oluyor.
Derste genel olarak, TRT’deki sosyal medya süreçleri soruldu. Ben de onlara, hayatlarında belki de karşılaşma ihtimali olmadıkları senaryolardan bahsettim. Bu kadar çok senaryoyu tecrübe edebilmemin sebebi, en büyük birkaç ajansın toplamından daha fazla hesabı yönetiyor olmamdan kaynaklanıyor. Farklı kategorilerde sayfalar olması da ayrı senaryo örnekleriyle karşılaşmayı beraberinde getiriyor.
Hakaret/Küfür İçerikli Yorumlar Silinmeli Mi?
Gelen sorulardan önemli bir tanesine burada yer vermek istiyorum. Soru özetle, Facebook’ta yapılan hakaret/küfür içerikli yorumlar silinmeli mi? şeklindeydi. Soruyu soran arkadaş, bu tür yorumların silinmemesi gerektiğini, sosyal medyanın doğası gereği normal karşılanması gerektiğini savunuyordu. Konu hakkında kısa bir süre tartıştık, karşılıklı olarak ikna olmadık, sadece görüşlerimizin farklılığına saygı duyarak tartışmayı sonlandırdık.
Sosyal medya, henüz temelleri dahi oturmamış, içi tam anlamıyla dolmamış bir kavram. Bu sebeple, henüz dili oluşmamış/oturmamış, doğası anlaşılamamış bir mecra hakkında böyle kesin hükümler vermek elbette doğru değil. Yalnızca şu anda nasıl uygulanacağını sorgulayabiliriz, bu noktada da markaların/kurumların kendi sosyal medya politikalarına göre hareket edilebileceğini söyleyebiliriz.
Kişisel fikrim ise, Facebook’un diğer sosyal mecralara göre daha özel bir alan olduğu kanaatindeyim. Dolayısıyla, özel bir alanda size ya da markanıza hakaret/küfür edilmesine izin vermediğiniz gibi, özellikle Facebook’ta bu tür yorumlara prim verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca, silinmemiş bir hakaret/küfür içerikli yorum, markanızı haksız yere suçlu algılanmasını sağlayabilir. Eğer markanızın “küfür edilmeye” katkısı varsa, önce bu katkıyı ortadan kaldırmak gerektiğini söyleme gereği duymamıştım, lazım olabileceğini düşünerek ekliyorum. Sosyal medya, insanları henüz satın almaya yeteri kadar teşvik etmiyor fakat tercihlerini de değiştirmelerine sebep olmuyor diyemeyiz. Bu sebeple, Facebook sayfanızda yer alan hakaret/küfür içerikli yorumların kaldırılmasının önemini anlamış oluyoruz.
Sorulan diğer soruların cevapları, bir parça reklam gibi olacağından dolayı buraya almıyorum. Atladığım bir soru varsa, yazımı o ekipten okuyan ve geri bildirim yapan arkadaşlar mutlaka olacaktır. Ben de bu geri bildirimler doğrultusunda yazıma ekleme yapabilirim.
Sonraki yazımda, Dış Yayınlar dairemize yaptığım sunumdan parçalar aktarmaya çalışacağım.
Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et