Bir kavramın içi bu kadar mı boşaltılır? diye sitem etmek ve hatta bu sitemimi haykırmak istiyorum. Önce stajın anlamına bakalım. Vikipedi açıklamasına göre staj;
Staj (Fransızca: stage), herhangi bir meslek edinecek olan kimsenin geçirdiği uygulamalı öğrenme dönemi ve bu kimsenin, meslek bilgisini artırmak için bir kurumun bir veya birçok bölümünde çalışarak geçirdiği dönemdir.
Türkiye’de bu anlamı karşılayacak düzeyde çok az kurum ya da iş yeri var. Genelde tersi büyük bir genellemeyle söylenir, ben, umudumu yitirmediğimi göstermek adına böyle bir cümle kurdum. Yazımda ise, staj nasıl olmalı, stajyerler nasıl olmalı? sorularına cevap bulmaya çalışacağım.
Şimdiye kadar birçok özel şirkette ve farklı devlet kurumlarında çalıştım. Gördüğüm manzara genel olarak aynıydı. Klişe haline gelmiş bir durum olarak stajyerler, fotokopi çekmede ustalık kazanıyorlar. Büyük kopya merkezlerinin sahiplerinin geçmişlerinde, bir stajyerlik hatıraları olduğunu düşünüyorum.
İşin ironi kısmını bir kenara bırakıp, konuya dönecek olursam, birçok şirket ve kurum, stajyerleri angarya iş yaptıracakları ücretsiz ya da uygun ücretli eleman olarak görüyorlar. Problem şu ki, staj yapmaya gelen stajyerler de durumlarından çok şikayetçi değiller. Bir şey öğrenmediklerinden değil, yorulduklarından şikayet ediyorlar.
Eskiden çocuklar, zanaatkarların yanına çırak olarak verilirmiş. Bırakın para almayı, üstüne para verildiği durumlar dahi olurmuş. Amaç ise ustadan zanaati öğrenmesi imiş.
Stajla ilgili kavramların içinin boşaltıldığından yakındım, çözüm önerisi sunmazsam, herkesten farkım olmayacak. Bu işin çözümünde ilk adım, zorunlu stajdan önce gönüllü stajların çoğalması olarak görüyorum. Gönüllü staj, bir şeyler öğrenme isteğinizin en belirgin göstergesidir. Gönüllü stajınızı yapacağınız şirket ya da kurumu iyi araştırmalısınız. Senior Stajyer’in dediği gibi, bir ustayı bulun, çırağı olun.
Staj arayanlara tavsiyem: Kararı, ajansın ismine göre değil; ekibine gireceğiniz kişinin geçmişine göre verin! Ustayı bulun, çırağı olun!
— Senior (@stajyer_) June 10, 2015
TRT’de çalışıyorum, bu yüzden sayısız stajyer arkadaşı gözlemleme fırsatım oluyor. CV’lerinde TRT’de staj yaptım diyebilmek için gelen o kadar fazla genç var ki, hallerini görünce üzülüyorum. 1 ay ya da 6 ay gibi süreleri heba edip, gidiyorlar. İstekli olmadıklarında, yol göstermek de işgüzarlık oluyor. Staja gelen tüm stajyer arkadaşlarla konuşmaya gayret gösteriyorum. İstekli olmaları gerektiğini altını çizerek ısrarla söylüyorum. Araştırıp, bizi sorularla bunaltmalarını tavsiye ediyorum. Henüz böyle bir stajyer arkadaşa maalesef rastlamadım, umudumu yitirmedim, bekliyorum.
Gençlere daha fazla yüklenmeyeyim, sitem de ettim, yol da gösterdim. Gelelim stajyer çalıştıracak kişi, kurum ya da şirketlere.
- Staj için gelen arkadaşları hizmetçiniz olarak görmeyin lütfen. Yaşı sizden küçük diye kişisel işlerinizi yaptırmanız hoş olmuyor. Birçok defa rastladığım, kimisinde, uygun zamanı bulup, tepki verdiğim bir olaydır.
- Stajyerlerin, yaşı genç, dimağı taze, enerjisi yüksektir. Siz onlara tecrübenizi aktarın, onların enerjilerinden beslenin.
- Öğrenmeye hevesli gençlerin zamanını çalmayın, onlara öğrenmenin yollarını gösterin. Hazır bilgi vermekten kaçının, klişe olacak ama gerçek şu ki, balık tutmayı, yemeyi ve hatta satmayı öğretin.
Söylenecek daha çok söz var. Çok konuşmayı kenara bırakalım da, artık iş yapalım.
Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et